Burun eti, tıp literatüründe konka olarak tanımlanmaktadır ve burun boşluğunun yan duvarlarında bulunmaktadır. Sağlık bir insanda burun etlerinin işlevi; havayı temizlemek, nemlendirmek ve solunum sistemine dahil etmektedir. Ancak bazı durumlarda burun etleri büyümekte ve nitelikli hava akışının önüne geçmektedir.
Burun eti büyümesi probleminin başlıca belirtileri aşağıdaki şekilde sıralanabilmektedir;
Bu nedenlerin yanı sıra bazı burun küçültme ameliyatları sırasında burun etlerine müdahale edilmemesi, buruna oranla burun etlerinin büyük olması burun pasajının daralmasına neden olmakta ve hava akışını engellemektedir. Burun etlerinin büyümesi ve uzun süre tedavi edilmemesi durumunda gerek günlük yaşam konforu sekteye uğramakta gerekse de genel sağlık durumunu etkilemektedir.
Burun eti büyümesinin neden olduğu başlıca şikayet burun tıkanıklığıdır. Burun tıkanıklığı problemi; yeterince oksijen alınamamasına ve bunun sonucunda kronik baş ağrısı ve dolaşım bozuklukları gibi problemlere neden olmaktadır. Aynı zamanda burun eti büyümesinin çocuklarda görülmesi durumunda kronik yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu ve gelişim geriliğine de neden olmaktadır.
Genellikle burun tıkanıklığı şikayeti ile doktora başvuran hastalarda belirli muayene ve tetkikler sonucunda burun eti büyümesi teşhisi konulmaktadır.
Burun Eti Büyümesi Tanısı
Burun eti büyümesinin kesin tanısı için aşağıdaki tetkikler uygulanmaktadır.
Burun eti büyümesi tedavi edilmemesi durumunda ciddi problemlere neden olabileceği gibi ağzı açık uyuma (beraberinde enfeksiyonlara maruz kalma), horlama gibi problemlere de neden olmaktadır. Bu nedenle burun eti küçültme tedavisine ihtiyaç duyulmaktadır.
Burun eti küçültme işlemleri günümüzde üç farklı şekilde uygulanmaktadır. Bu yöntemler; cerrahi uygulama ile burun etlerinin alınması, radyo frekans uygulaması ile burun etlerinin küçültülmesi, lazer uygulamaları ile burun etlerinin küçültülmesidir.
Burun eti küçültme ameliyatı genel anestezi altında gerçekleştirilmektedir. Tek başına 15 ila 20 dakika süren bu işleme burun eğriliğinin düzeltilmesi ya da estetik burun ameliyatı gibi işlemler de dahil edildiği taktirde operasyon süresi uzamaktadır.
Burun eti küçültme ameliyatında burun etlerinin küçültülmesi ya da tamamen alınması işlemleri gerçekleştirilmektedir. Burun etlerinin tamamen alınması işlemine günümüzde nadir bir şekilde başvurulmaktadır. Bunun nedeni boş burun problemi yaşanmasının önlenmesidir. Hasta konforunun tedavi sürecinde sağlanması ve iyileşme sürecinin kısa sürede tamamlanması amacı ile teknik imkanların gelişmesi sonucunda tamponsuz cerrahi yöntemler tercih edilmektedir.
Burun eti küçültme ameliyatı için doktor seçiminin bu uygulama için deneyimli kulak burun boğaz uzmanları arasından gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Gerek burun eti büyümesi probleminin kesin tanısında gerekse de ameliyat planlaması sürecinde burun etlerinin ne kadar küçülmesi gerektiğine nitelikli bir şekilde karar verilmelidir.
Burun eti küçültme ameliyatında operasyon sonrasında hastanın yaklaşık 72 saat boyunca gözlem altında tutulması gerekebilmektedir. Bu süreçte açığa çıkabilecek herhangi bir komplikasyon riskine karşı gerekli önlemler alınmakta, ilaçlar ile ağrı kontrolü sağlanmakta ve hastanın ayağa kalkabilmesi ve yürümesi sağlanmaktadır.
Burun eti küçültme ameliyatı sonrasında her cerrahi uygulama sonrasında olduğu gibi kontrollerin aksatılmaması ve doktorun önerdiği ilaçların eksiksiz bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Bunun yanı sıra ameliyat günü duş alınması tavsiye edilmemektedir. Burun eti küçültme ameliyatında cerrahi yöntemin yanı sıra radyo frekans yöntemi de uygulanabilmektedir.
Radyo frekans yöntemi sağlık alanında pek çok tanı ve tedavi yönteminde kullanılmaktadır. Bu yöntem gerek iyileşme süresinin kısalmasında gerekse de komplikasyon risklerinin minimum seviyeye düşürülmesinde etkilidir. Burun eti küçültme ameliyatının radyo frekans yöntemi ile uygulanmasının birtakım avantajları bulunmaktadır;
Burun eti küçültme ameliyatında uygulanan radyo frekans yöntemi; sinüzit ameliyatları, burun eğriliği ameliyatları ya da benzeri cerrahi uygulamalar sırasında da güvenilir bir şekilde uygulanabilmektedir.